selamlar .benım bır sorumun var arkadaslar.ben sımdıye kadar cocuklara hecelerı verırken n a n a bırlestır na dıye vermıstım ama sanırım yanlıs vermısım.dogrusu soyle ımıs galıba nnnnn aaa na yanı ayırmadan uzatarak soyleyıp bırlestırmekmıs.nnaaallll mesela.ben na l bırlestır nal seklınde yaptım.bu yanlısımı nasıl duzeltebılırım ya da duzeltebılırmıyım acaba.yardımlarınızı beklıyorum.
metin hocam tesekkurler fıkrınız ıcın...bır de arkadaslara soralım bakalım...
hocam ilk başlarda bende öyle öğrettim. hatta karıştıran öğencilere halen öyle yapıyorum ama bir zararını görmedim. öğrenciler sonuçta birleştirip okuya biliyorlar.. ama siz ilerde heceleri kavratmada sorun olabilir diye mi bunun yanlış olduğunu söylüyorsunuz aceba.. eğer yanlış olarak karşılaşırsam bol okuma ile düzelebilir diye düşünüyorum.. ama şu anda tam olarak ne yapacağım konusunda ise kesin birşey söyleyemem.. fikri olan arkadaş var ise bekliyoruz..
Hocam bol bol hece okuma hatta hece kağıdı hızlandıracaktır. Ama normalde hece kağıdı tavsiye edilmemekte.
Aslında her çocuğun sizden öğrenme yolu farklı..Geçen bir öğrencim baktım yapamayınca korkuyor çekiniyor.. Hiç ellemedim,tahtaya yakın bir yerde iyi bir çocuğun yanına oturttum..Bir hafta sonra sınıfa yetişti..
VAKTİ ZAMANI GELDİ Mİ HER ÇOCUK OKUR..!!
Düzenleyen metinogretmen - 21-Aralik-2009 Saat 11:13
selam arkadaslar...umarım herşey yolundadır sizler için...bugun okulda ı sesi ile calışmalr yptık kelime ürettik...gayet basarılı gecti..cocuklrın artık yavas yavas okuma sinyalleri verdiikleri görüyorum...heceleri daha seri bir şekilde birleştirmeye bsladılar cünkü ve acık hece okumada da sorun yasamıyoruz:) ( 1 haftadır ilk kez gülümsedim bu arada) yarın y sesini verecegimm..şimdi hikaye uydurmaya calışıorum kafamdan hem sesin nasıl cıktıgı hemde nasıl yazıldıgı ile ilgili..sizin tavsiyelerinizi de almak isterim...saygılar..
Kaya okulda Oya ile oturur.İyi notlar alır.Oya da iyi notlar alır.
Okulda kitap okurlar,oyun oynarlar.Anneleri onlara yemek koyar.Yemeklerini yerler.Ayten'e ,Taylan'a yemek ikram ederler.Yemekten sonra ellerini yıkarlar.Mutlu mutlu oyun oynarlar.
mrb arkadaşlar ben de z sesini verdim yazmakta zorlandılar... noktalı font verdim biraz ii oldu -bir öğrencim var benden de güzel yazıyo - ya onluk birlikle uğrastım bana cook gereksiz geldi ya sizce onluk birliği anlamadan sayıyı okuyorlar hiç uzatmasam mı ne dersiniz?
Lazın birisi uyurkenyataktan düşmüş ve tekrar kalkıp yatağına yatmış. az sonra bi daha düşünce 'uyy iyi ki kalkmuşum daaa yoksa kendü üstüme düşecektim' demiş...
Öğrenciler bir veya iki halka üzerinde sıralanır. Yüzleri içe dönüktür. Bir oyuncu kedi olarak seçilir. Bu dairenin dışında kalır. Diğeri ise fare olarak dairenin ortasındadır. Kedi ; "Ben kediyim" diye seslenir. Fare : "Ben de fareyim" der. Kedi : "Seni yakalayacağım." Fare : "Yakalayamazsın." Oyun bundan sonra başlar. Kedi diğer oyuncuların engellemelerine rağmen fareyi yakalamak ister. Fare yakalanmamak için kaçar. Dairedeki çocuklar farenin kaçmasını sağlamak için ona yol verirler. Fare yakalanınca oyuna yeniden başlanır.
OYUNCAK OYUNU
Bütün çocuklar bir halka üzerinde sıralanırlar. Birisi ortadadır. Bütün öğrencilere birden altıya kadar numaralar verilir. Sonra öğretmen numaralara isimler verir. Örneğin ; 1. ler Bebekler, 2. ler Trenler, 3. ler Toplar, 4. ler Tahta askerler, 5. ler Uçaklar, 6. lar Taksiler. Bundan sonra ortadaki oyuncu, "Trenler" diye bağırır. Tren olan ikiler, geriye doğru bir adım atarak halka etrafında koşarlar ve tekrar yerlerine gelirler. Yerine ilk gelen öğrenci elini yukarıya kaldırır ve ortadaki ile yer değiştirerek, ikinci oyunu o başlatır.
GÜNAYDIN ( BENİMLE GELME )
Öğrenciler bir halka üzerinde, yüzleri merkeze dönük olarak durur. Bir ebe halkanın dışındadır. Halkanın etrafında koşarken hafifçe bir arkadaşına dokunarak, "Benimle gelme." der. İki oyuncu ters istikamette koşarlar. Karşılaştıkları zaman birbirlerini eğilerek selamlarlar ve "Günaydın" derler ve boş kalan yeri kapmak için koşularına devam ederler. Boş yeri kapamayan öğrenci ebe olur ve oyunu tekrarlar.
OYUNCAK KORUYUCUSU
Öğrenciler yüzleri merkeze dönük olarak bir halka oluştururlar. Dairenin merkezine bir oyuncak veya bir eşya konur. Bir çocuk bunun muhafızıdır. Bu öğrenci, elindeki topu halkada bir arkadaşına atar. Halkadakiler topla oyuncağı devirmek isterler. Bunu kim devirirse o muhafız ile yerini değiştirir, böylece oyun devam eder.
BENiMLE GEL
Bütün öğrenciler bir halka üzerinde yüzleri içe dönük olarak dururlar. Bir kişi dairenin dışındadır. Dışarıdaki oyuncu halkanın etrafında koşmaya başlayınca oyun başlar. Koşan oyuncu bir arkadaşının sırtına hafifçe dokunarak " Benimle gel." der. Dairenin etrafında bir kere koşu, arkadaşının yerini almaya çalışır. Vurulan oyuncu, arkadaşı kendi yerine gelinceye kadar dokunmaya çalışır. Bunda başarısız olursa ebe olur ve başka birisini koşturur. Eğer arkadaşına yerine gelmeden önce dokunursa kendi yine yerine geçer. Arkadaşı ikinci defa ebe olur.
YUVARLANAN TOPTAN KAÇ
Oyuncular bir halka yaparlar. Ayrılan bir tanesi merkezde durur. Halkadaki çocuklar bir voleybol topunu ortadaki çocuğa doğru yuvarlayarak onu vurmaya çalışırlar. Vuran oyuncu ile vurulan oyuncu yer değiştirerek oyuna devam edilir.
TOP ATMA
Öğrenciler yüzleri ortaya dönük, bir halka üzerinde yer alırlar. Ortada, elinde voleybol topu ile bir çocuk bulunur. Oyun başlayınca ortada bulunan oyuncu halka üzerindekilere topu iki elle, tek elle veya voleyboldaki gibi vuruşlara yaparak atar. Yandaki oyuncular da aynı şekilde topu oradaki oyuncuya atmaya çalışırlar. Öğretmen bir süre sonra ortadaki oyuncuyu değiştirir.
BAHÇEDEKi midilli
Çocuklar el ele tutarak, bir halka yaparlar. Yüzler ortaya dönüktür. Midilli olan çocuk ortadadır. Dairedeki çocuklar ; " Midilli, sen bahçemize nasıl girdin ?" Midilli ; " İçeriye atladım." Dairedeki çocuklar ; "Nasıl çıkacaksın ?" Midilli ; " İşte böyle." Dedikten sonra Midilli, halkadakilerin kolları altından çeşitli denemeler yaparak halka dışına çıkamaya çalışır. Midilli dışarı çıkar çıkmaz, halka üzerindeki oyunculardan 3,4 tanesi koşucu olurlar ve Midilli'yi yakalamaya çalışırlar. Midilliyi ilk yakalayan bir sonraki oyun için Midilli olur.
MENDiL DÜŞÜRME
Bütün öğrenciler el ele tutuşur, yüzleri merkeze dönük olarak halka bir yaparlar. Elinde mendil olan bir oyuncu, halka etrafında koşmaya başlar. Mendili bir arkadaşının arkasına bırakır, koşusuna devam eder. Yakalanmadan arkadaşının yerini almaya çalışır. Arkasına mendil konulan öğrenci, mendilin farkına vardığı anda onu alır ve ebenin arkasından kovalar. Eğer kendi yerine kadar arkadaşına dokunamazsa ebe olur. Oyunu tekrarlarlar. Eğer arkadaşına dokunmaya muvaffak olursa kendi yerini alır, arkadaşı ikinci kez ebeliğe devam eder.
Çizgide Oynanan Oyunlar
HENDEK ATLAMA
Birbirine paralel olmayan iki çizgi çizilir. Bir ucun açıklığı 50 cm, diğerinin ise 2 metre kadardır. Öğrenciler tek sıralı derin kolda dizilir. Çocuklar önce dar yerden atlamaya başlarlar. Atlayanlar sona kadar devam ederler. Atlayamayanlar yeniden kendilerini denerler.
İTFAİYECİ
Birbirlerinden 15 metre uzaklıkta paralel iki çizgi çizilir. Bütün öğrenciler çizginin biri üzerinde, yüzleri diğer çizgiye dönük olmak üzere yer alırlar. Karşı çizginin biraz gerisinde "İtfaiyeci" bulunur. Öğrencilerin hepsine 1'den 4'e kadar numara verilmiştir. Örneğin İtfaiyeci ; "Yangın ! Yangın ! 1 numaralı istasyon " diye bağırır. Bir numaralar karşı çizgiye kadar koşup geri dönerler. Diğer gruplar da bu şekilde çağırılır. Bazen itfaiyeci ; " 1 numaralı istasyon " diye bağırır. Bir numaralar karşı çizgiye kadar koşup geri dönerler. Diğer gruplar da bu şekilde çağırılır. Bazen itfaiyeci ; " Yangın ! Yangın ! Alarm var !" diye bağırır. O zaman bütün öğrenciler karşıya kadar koşup geriye dönerler.
ESİR ALMA VE VERME
Oyuncular karşılıklı iki sıra olur. Aralarında 7-8 metre mesafe vardır. Her sıra sağdan numara sayar. A sıranın bir numarası karşıya gider. O sıranın önünden geçerken bir kişinin herhangi bir yerine dokunur ve yakalanmadan kendi sırasına doğru kaçar. Kendisine dokunulan oyuncu bunu öbür sıranın hizasına kadar kovalamaya başlar. Eğer oyuncuyu yakalarsa, yakalanan oyuncu B sırasına esir olarak gider, o sıranın en sonuna eklenir. Dokunulmadan kaçarsa B sırasındaki kovalayan oyuncu esir olur ve A sırasının en sonuna eklenir. Belli bir süre sonra hangi sıra daha fazla ise o taraf oyunu kazanır.
HAYVANAT BAHÇESİ
Bütün öğrenciler eşit olarak iki gruba ayrılırlar. Aralarında 4-5 metre mesafe olacak şekilde karşılıklı iki paralel çizginin üzerinde, yüzleri birbirlerine dönük olarak dizilirler. Bir grup kendilerine ( kendi aralarında seçerek ) bir hayvan ismi alır. Diğer gruba doğru yaklaşırlar. İki -üç adım kala ismini aldıkları hayvanın taklidini yapmaya başlarlar. Karşı taraftan herhangi bir oyuncu bunun hangi hayvan olduğunu tahmin ederse, hayvan ismi alan grup kendi çizgilerini geçinceye kadar kaçar, hayvanın ismini bilen grup kovalar. Yakalananlar, yakalayan gruba geçer. Oyun sıra ile devam ettirilir.
KÖPEKLER VE TOP
Bütün çocuklar gruplaşır, birer köpek ismi alırlar. Örneğin ; Finolar, Buldoklar, Çobanlar, Av köpekleri vb. hepsi bir çizgi üzerinde sıralanarak tek sıralı safta toplanırlar. Bir çocuk bir voleybol topu alır, bir grup köpeğin ismini çağırarak topu ileriye doğru yuvarlar. O ismi alan köpekler , topun arkasından tutmak için koşarlar. Kim önce topu yakalarsa, o atıcı olur ve oyun böylece devam eder.
TAVŞAN KOŞ
Çocuklar, tavşanlar ve tilkiler olmak üzere iki gruba ayrılırlar. Tavşan grubunun başına bir "Anne Tavşan" seçilir. Tilkilerin kenarda bir evi olur ve bu civarda tilkiler saklanır. Anne tavşan çocuklarını geziye çıkarır ve tilkilerin evine doğru ilerler. Anne tavşan tilkilerin evine iyice yaklaştığı ve onların farkına vardığı zaman ; "Koş Tavşan, Koş ! " diye bağırır. Tavşanlar da evlerine doğru koşmaya başlarlar. Yakalananlar tilki olur. Oyun bir kaç defa böyle devam eder.
BAHÇE YARIŞI
Başta bir lider olmak üzere bütün oyuncular bir çizgi üzerinde toplanırlar. Liderde bir top vardır. Diğer çocuklar gruba yaklaştırılıp 3-4 sebze ismi verilir. ( Biber, lahana, domates, havuç ) Lider topu sahaya doğru yuvarlarken ismi konmuş sebzelerden birini çağırır. Bu isimdeki sebzeler topu yakalamak üzere koşarlar. Kim önce topu yakalarsa liderle yer değiştirir. Diğerleri ilk yerlerine gelir, lider yeniden oyunu tekrarlatır.
TOP OYUNU
Çocuklar, sayısı kadar gruba ayrılırlar. Her gruba bir top verilir. ( şimdi bir grubun nasıl oynayacağını izleyelim ) Her grupta 7 kişi olduğunu kabul edelim. 6 kişi bir çizgi üzerine dizilir ve 7 numaralı öğrenci bunların 4-5 adım ilerisinde onlarla yüz yüze gelecek şekilde yerini alır. 7 numaralı oyuncuda top vardır. Bu topu sırasıyla 1,2,3,4 diye sayarak en baştaki oyuncuya atar. O da tekrar 7 numaralı oyuncuya atar. Bu atıp tutma sırasında topu oyuncu tutamazsa en arkaya geçer, sıradaki oyuncu onun yerine geçer.
Not : Bu mesafe yakın görülürse uzatılabilir.
SENİ TUTABİLİR MİYİM ?
Bir öğrenci lider olur ve çizginin üzerinde durur. Diğerleri sarı, kırmızı, siyah, beyaz renklerini alırlar. Renk ismi alanlar liderden 4-5 metre mesafede dağınık olarak dururlar. Çocuklar seslenir ; "Ali seni tutabilir miyiz ?" Lider ;"Eğer beyazsanız ?" der. Beyazlar Ali'yi ( Yani lideri ) tutmak için koşarlar. Hangisi önce Ali'ye dokunursa o lider olur ve oyuna böylece devam edilir.
HOPLA MİDİLLİ
Bütün çocuklar bir çizgi üzerinde sıralanır. İçlerinden birisi Midilli olur. Midilli iki ayağı ile hoplaya hoplaya bir kaç adım ileri giderken, diğerleri de onu taklit ederek takip ederler. Birden bire Midilli "Dur" der ve gerideki çizgiye kadar arkadaşlarını kovalayarak onları vurmaya çalışır. Yakalananlar, Midilli'nin yardımcısı olur ve bir dahaki seferde onlarda arkadaşlarını vurmaya çalışır. En son kalan oyuncu bir dahaki oyun için Midilli olur.
Alan Oyunları
ÜÇ AYI
Oyunculardan biri çocuk ayı, diğeri anne ayı, öteki baba ayı olur. Bahçenin bir köşesine gider, sırtlarını arkadaşlarına dönerler. Diğerleri bahçenin başka bir ucundan başlayarak ayılara yaklaşırlar. İçlerinden bir sorar ; - Evde kim var ? - Çocuk ayı. Başka biri sorar ; - Evde kim var ? - Anne ayı. Ve başka biri sorar ; - Başka kimse yok mu ? - Baba ayı var. Bunun üzerine üç ayı arkadaşlarını kovalamaya, diğerleri de kaçmaya başlar. Yakalanan öğrenci olduğu yere oturur. Son üç kişi kalana kadar oyuna devam edilir. Sonraki oyunun ayıları bunlar olurlar.
AĞAÇLARDAKİ SİNCAPLAR
Bütün çocuklar 7-8 kişilik gruplara ayrılırlar. Her grup el ele tutarak bir daire yapar. Bir kişi ortada bulunur. Birisi de ebe olarak dışarıdadır. Daireyi oluşturan çocuklar bir ağacı temsil eder. Dairenin ortasındaki öğrenciler sincaplardır. Ebe olan öğrenci de sincaptır. Öğretmenin düdüğü ile sincaplar, kendi dairesinden çıkar ve başka daireye giderler. Bu sırada ebe olan sincap da kendisine bir ağaç bulur. Dışarıda kalan ebe sincap olur. ( Öğretmen bütün çocuklara sincap olma olanağı vermelidir.)
SIKI SIKI SARILALIM
Bütün öğrenciler dağınık olarak bahçede dolaşmaya başlarlar. Bir yandan da öğretmenin vereceği komutu izlerler. Öğretmen düdüğü çalar ve aynı anda kollarından birini havaya kaldırarak parmaklarıyla herhangi bir sayı gösterir. ( 1,2,3,4 veya 5 ) Düdük sesini duyan öğrenciler öğretmenin hangi sayıyı gösterdiğine bakarak bu sayıyı tamamlamak üzere arkadaşlarına sıkı sıkı sarılır. Bir süre sonra öğretmen oluşan grupları kontrol eder, sayıyı tamamlayamayan veya tek kalan öğrencileri eler ve oyuna devam edilir. (1 sayısı işaret edildiğinde öğrenciler tek başlarına hazır olda beklerler.)
KOYUNLAR VE KÖPEKLER
Öğretmen bütün kahverengi ayakkabılılar koyundur der. Diğerleri de köpek olurlar. Bundan sonra öğretmen ; "Kaçın koyunlar" der ve koyunlar kaçmaya başlar. Bir kaç saniye sonra köpeklere " Yakalayın koyunları " denilir. Köpekler koyunların arkasından gider ve onları yakalayıp geri gelirler.
L İ D E R İ İ Z L E
Bütün çocuklar eşit sayılarda 7-8 gruba ayrılır. Bir grup 7 kişiden fazla olmamalıdır. Her grup derin kolda toplanır. 1 numaradakiler grubun lideridir. Öğretmenin işaretiyle oyun başlar. Lider çeşitli yürüyüş ve hareketler yapar, diğerleri onu takip ederler. 3-5 hareketten sonra öğretmen yine düdük çalar ve lider değişsin der. Bu komutla 1 numaradaki lider en arkaya geçer ve 7 numaralı oyuncu olur. 1.numaradakiler liderdir. ( Yani önde olan lider olur.) Öğretmen her çocuğa bir lider olma şansını tanımalıdır.
Ç Ö M E L İ K E L S E N D E
Öğrenciler bahçeye dağılırlar. Bir kişi ebe olur. Öğretmen düdük çalınca ebe hariç diğer çocuklar leylek gibi tek ayakları üzerinde dururlar. Ebe dokunmak üzere leyleklere yaklaşır. Leylekler bir ayakla sekerek kaçarlar. Kime dokunursa o çömelir. En son kalan leylek, ebe olur.
İHTİYAR SİHİRBAZ
Bir çocuk "İhtiyar Sihirbaz" olarak seçilir. Diğerleri bir kaç adım mesafeden onu izlerler. Çocuklar sihirbazla alay ederler ; "İhtiyar sihirbaz, sihrini kaybetti !" , "sözde zengindi ama yerden 5 kuruşu bile alıyor !" derler. Sihirbaz kızar ve döner ; "Sizler kimin çocuklarısınız ?" diye sorar Çocuklar ; "Bakkalın Çocuklarıyız" , "kimsenin çocukları değiliz" , " Bekçinin çocuklarıyız " gibi değişik şeyler söylerler. En sonunda birisi ; " Senin " der. Sihirbaz kızar ve onları kovalamaya başlar. Kime elini değdirirse o çocuk sihirbaz olur, diğerlerini tutmak için o da sihirbaza yardım eder.
Ses Tanıma Oyunu Öğretmen oyun alanına bir kaç çalgı getirir.( flüt, melodika, mandolin, bağlama, akordeon, keman…vb.) Bu çalgıları birer birer çalarak ( adları, biçimleri ve sesleriyle ) çocuklara tanıtır. Çocukların öğrendiklerini saptadıktan sonra, bir çalgıyı alır, çalar ve çocuklara sorar "Bu ses hangi çalgının sesidir ?"… Çocuklar yanıtlarlar. Ancak öğretmen, soru sormak için çalgıyı çalmadan önce ( bir paravanın yada kukla sahnesinin arkasına ) saklanır. Çocuklar çalgıyı görmezler. Sesinden tanımaya çalışırlar. Bu oyun daha sonra, her çocuğa ayrı ayrı sorularak da oynanmalıdır. Aynı oyun, teybe alınmış çalgı sesleriyle oynanabileceği gibi, hayvan seslerini tanıtmak amacıyla teybe alınacak hayvan sesleriyle de oynanmalıdır.
Ben Kimim Oyunu Çocuklar yarım halka biçiminde otururlar. Bir ebe seçerler. Ebenin gözleri kapatılır. Öğretmenin işaret ettiği bir çocuk kalkar, gelip ebeye sorar : "Ben kimim ?" der. Ebe, soran çocuğu, sesinden tanırsa, ebelikten kurtulur, soran çocuk ebe olur. Ebe bilemezse, ebeliği sürer. Başka çocuk sorar. Bu oyun hayvan seslerini tanıtmak amacıyla da oynanır. Soran çocuk, bir hayvan sesi çıkarır, "Ben hangi hayvanım ?" diye sorar. Öteki kurallar aynıdır.
Tatmadan Bul Oyunu Öğretmen çocuklara, bir yiyeceğin tadını ve özelliklerini söyler. Bunun adını bulmalarını ister. Bulan çocuk alkışlanır. Bu oyun, çocukların tanıdıkları çeşitli yiyecekler tanımlanarak da oynanır. Örneğin: "Sarı kabuklu, sulu, çekirdekli, tadı ekşi, çaya, çorbaya, salataya sıkılır; bunun adı nedir ?"diye sorulur. "Limon" olduğunu bilen çocuklar alkışlanır.
mrb arkadaşlar ben de z sesini verdim yazmakta zorlandılar... noktalı font verdim biraz ii oldu -bir öğrencim var benden de güzel yazıyo - ya onluk birlikle uğrastım bana cook gereksiz geldi ya sizce onluk birliği anlamadan sayıyı okuyorlar hiç uzatmasam mı ne dersiniz?
HOCAM SINIFINIZI VE ÖĞRENCİLERİNİZİ ÇOK BEĞENDİM. ÖZELLİKLE YALNIZ POZ VEREN ÇOCUK BAYILDIM. KISITLI ŞARTLARDA GÖSTERDİĞİNİZ EMEKLERDEN DOLAYI SİZİ KUTLARIM::))
arkadaslar bugun müfettiş geldi...hiç bir evrağa hiç bir kağıt kürek işine bakmadı...tahtaya sadece bi l yazdı bu ne diye sordu.cocuklar okudular...dediki bunlar yanlış okuyo:S nasıl yani dedim? bildigimiz L işte:))) sonra cıktı tahtaya bir agız içi resmi cizdi dil damak falan...dil damakta olmalı falan dedi...neyse önce cocuklara yazı yazdırdı sonra da bana:))) ben de kalemi yanlış tutuyomuşum öle dedi:)) ben de dedim hocam bi dogrusunu gösterin dedim nasıl tuttugunu gösterdi bana falan:) hece tablosu yapmıştım kesinlikle hece tablosu yok dedi yanlış öğretiyosunuz dedi:)) nasıl öğreticem dedim? cümle vereceksiniz dedi....bi cümle söyleyin dedi yasınlar dedi..bende UMuttt unnn alll. dedim hani sesleri bastırarak..yok olmazzzz dediiii:))) umut un al diye hızlı söyleyeceksiniz dedi...bakın hızlı söyleyince nasıl daha kolay anlayıp yazıyolar dedi:)) sanki kendisi öğretti umutu unu alı:) arkadaşlar biri bana şaka mı yaptı yokda????bu nasıl teftişş
ha bide bu siteden indirip kullandıgım harf afişlerim vardı...üstte el yazısı altta düz yazı şeklinde olanlardan... yok olmazzzzzzz dedi hemen kladırın bunları dedi...düz yazı gösterilmez dedi..ben de mademöle kitaplar niye hep düz yazı dedim...en azından gözleri alışıyo böle göre göre dedim..cıx dedi kaldır:))
emelhocam gecmıs olsun valla okudukca gulesım geldı sınırımden.ben bu mufettıs olayına o kadar cok karsıyım kı...sızın teftısı okuyunca bır kez daha kendıme katıldım.sadece komık.ama sınırımden nyse sız tatlı canınızı sıkmayın.gectı gıttı.ben onlkarın hıcbır fonksıyonunu kabul etmıyorum...
bu arada ben hastayım yaaa.bogazım mahvolmus...aman dıkkat...
Hocam bol bol hece okuma hatta hece kağıdı hızlandıracaktır. Ama normalde hece kağıdı tavsiye edilmemekte.
ewet sinanhocam bunun için hece tabloları yaptım ayrıca hece kıtabı okutuyorum yazdırıyorum bol bol.sankı daha ıyı olacaklar ınsallah. tavsıye edılmeme konusunda bır bılgım yok acıkcası...
Emel hocam geçmiş olsun.Çok takmayın bunları.Ben şimdiye kadar gelipte şunu güzel yapmışsınız diyen müfettiş görmedim.Ya kardeşim,Hatamız var da ,doğru yaptığımız bir şey yok mu???*
Herkese kolay gelsin selamlar!
mutluluk paylaştıkça çoğalır,acı ve hüzün paylaştıkça azalır! SBB
Emel hocam geçmiş olsun.Çok takmayın bunları.Ben şimdiye kadar gelipte şunu güzel yapmışsınız diyen müfettiş görmedim.Ya kardeşim,Hatamız var da ,doğru yaptığımız bir şey yok mu???*
Herkese kolay gelsin selamlar!
hocam takmam zaten ben bunları...gelen müfettişlerden kaç tanesi geçip te 1.sınıfın basına okuma yazma öğretti ki? onlar ancak işin hikaye kısmını biliyolar..şu şöyl eyapılır bu böyle yapılır...tek tip insan yetiştirin demeye getiriyo..ama iş öyle mi çeşit çeşit cocuk var öğretmen yeri geliyo 50 kişilk sınıfın her birine farklı yöntem kullanmak zorunda kalıyo...müfettiş olmak kolay sıkıysa gelsinler de öğretmenlik yapsınlar...herkes gidip 40 dakkalığına ahkam keser...
sinanuzun ve hülya69 hocam, sizin gibi değerli insanların takdirini akmışsam ne mutlu bana... hiç bişey beni üzmüyor ama tek problemimiz sınıf çook küçük sobaya yakın oğluşlarım kıpkırmızı oluyo .
[QUOTE=emelcelik]arkadaslar bugun müfettiş geldi...hiç bir evrağa hiç bir kağıt kürek işine bakmadı...tahtaya sadece bi l yazdı bu ne diye sordu.cocuklar okudular...dediki bunlar yanlış okuyo:S nasıl yani dedim? bildigimiz L işte:))) sonra cıktı tahtaya bir agız içi resmi cizdi dil damak falan...dil damakta olmalı falan dedi...neyse önce cocuklara yazı yazdırdı sonra da bana:))) ben de kalemi yanlış tutuyomuşum öle dedi:)) ben de dedim hocam bi dogrusunu gösterin dedim nasıl tuttugunu gösterdi bana falan:) hece tablosu yapmıştım kesinlikle hece tablosu yok dedi yanlış öğretiyosunuz dedi:)) nasıl öğreticem dedim? cümle vereceksiniz dedi....bi cümle söyleyin dedi yasınlar dedi..bende UMuttt unnn alll. dedim hani sesleri bastırarak..yok olmazzzz dediiii:))) umut un al diye hızlı söyleyeceksiniz dedi...bakın hızlı söyleyince nasıl daha kolay anlayıp yazıyolar dedi:)) sanki kendisi öğretti umutu unu alı:) arkadaşlar biri bana şaka mı yaptı yokda????bu nasıl teftişş
cook komik ben de güldüm ama sinirden değil gercekten cok komik ne demek ya hızlı söyleyaceksin???!!! bize daha gelmedi bakalım ben nelere güleceğim???
Bugün yine bol bol okuma yaptık... Ama çok hece var o yüzden geri kalıyorum . Tabi bide birleştirilmiş sınıf olunca:)
Çocuklar ses verdiğimde hemen alıyorlar artık. Yazmalarıda iyi.Acaba sesleri hızlı bir şekilde verip( tabi bir kaç hece cümlede) Sesleri bitirdikten sonra, seslerin geçtiği heceleri, cümleleri daha atrıntılı versem daha mı iyi olur.(Tecrübeli Hocalarım ).. TEŞEKKÜRLER
Emelçelik hocam geçmiş olsun... çok güldüm. bana sanki biri şaka yapmış gibi geliyor. varmı böyleleri? inanamıyor insan..
Düzenleyen tbatikan - 22-Aralik-2009 Saat 19:51
Planınız bir yıl içinse pirinç ekin, on yıl içinse ağaç dikin, yüz yıl için ise İNSANLARI eğitin..
Emel hocam hakkaten komik olmuş sizin müf. olayı.Geçmiş olsun hocam açıkçası çokta önemi vermiyorum ben bu müf...olayına.Beni ben ve vicadanım ilgilendiroyo gerisi boş.Herkese kolay gelsin ii akşamlar eminim herkes bi etkinlik hazırlama derdindedir
Yarıyıl tatilinin öne çekilmesi konusunda MEB resmi sitesinde duyuru yaptı zaten.Böyle bir şeyin söz konus olmadığı, bu konuda çıkan haberlerin ise asılsız olduğu yazıldı.
emel hocam geçmiş olsun.. bu müfettiş olayına çok güldüm. gerçi bana geldiğinde duvara bir şey yapıştırmayın. duvar da iz yapıyor dedikten sonra da böyle gülmüştüm ama..
arkadaşlar aslında onlar da farkında herşeyin. bir fonksiyonları kalmadı öğretmenler üzerinde.. bu birazcık acı geliyor kendilerine sanırsam.. eğer tam olarak uygulanasa müfettiş olayı. mesela teftiş esnasında sadece sınıfa takılıp kalmasalar. arkadaşların zor koşullar altında neler başardıklarını görüp, o şekilde hareket etseler. okulun çevre şartlarını göz önüne alsalar. öğretmen arkadaşı yapmadıları ile eleştirip moral bozacaklarına, hocam yaptıkaların için teşekkür ederim. ancak şunlarıda söyle yapsanız diyerek açıklasalar.. insan seve seve yapar.. ve benim için en önemlisi sınıfa teftiş için gelirken bir güler yüz gösterseler..
insan asık suratı görünce zaten bir hoşnutsuzluk oluşuyor içinde. sınıfa gelip birde çok bilmişlik olayı yapınca insanları tamamen kendilerinden soğutuyorlar.
bena en ilginç gelen olay ise yeni müfredat hakkında sadece teorik bilgiye sahip olmaları.. hiç biri yeni müfredatta öğretmenlik yapmış değiller. sadece panellerde konferanslarda işin teorik kısmını öğreniyorlar. ama bu teori her yerde %100 tutumuyor ki...!
neyse konu uzun söylenecek çok şey var..
bugün ş sesini verdim.. okuduk yazdık. s sesinden dolayı yazımında çok zorlanmadılar. ben artık günde bir ses vermeye başaldım.
okumaya geçen öğrencilere kurdela takmıyorum. bu öğrenciler üzerinde olumsuz örnek oluşturur diye düşünüyorum.
sadece herkes okumaya geçince okuma bayaramı yapacağım dedim.. ona çok sevindiler..
hece tablosunu konusuda, daha önce birinci sınıf okutan bir kaç arkadaşla görüştüm. tavsiye etmediler bende hece tablosundan vazgeçtim.
dikte ise önce kelime kelime söylüyordum. ama bu haftadan sonra cümle söyleyeceğim. cümle olarak yazmalarını isteyeceğim..
Merhaba arkadaşlar. ben bu gün ş verdim . 2 hafta 3'er ses vedim. ben de her gün bir ses vermeyi düşünüyordum ancak sınıfımda 6-7 devamsızlık olmaya başladı. düşünüyorum şimdi , gelen öğrenci sayısına göre bkacağım.
ben dikte yaptırırken anlamlı cümle söylemeye çalışıyorum. hemen her cümleye kısa bir hikaye. öyleki hikaye sonunda çoğunlukla cümleyi öğrenciler buluyor. yeni verdiğim ses varsa özellikle sınıfın gerisindeki öğrencilerin yanına gidip, hece hece hatta ses hissettirerek söylüyorum. 23 kişi'den 2-3 kişi daha gerideler. Diğerlerinde sorun kalmadı.
Kırmızı kurdela konusu bana pedogojik açıdan çağdışı geliyor. Kurdela takamayan öğrencilerin durumunu düşünmek bile istemem.
Ben karneyle birlikte "Okuma Belgesi" vermeyi düşünüyorum.
Arkadaşlar geçen hafta sınıf kitaplığında bulunan okunmuş kitapları "siz çok çalıştınız, okumaya geçtiniz artık. ben de bu yüzden bu kitapları size hediye ediyorum "diye dağıttım. aman ne mutlu oldular. bence bu basit olay bile büyük motivasyon yarattı. birde sınıfta yerli malı kutlayacağız onlara kısa şiirler dağıtım havalara uçtular.
herkese kolay gelsin. selamlar
BU KIZIM ZAHİDE NUR.. Çok hasta ve ateşli olmasına rağmen okula gelmiş,çok ısrar etmiş.. Çocuk bu halde okula gelecek,uykusuz kalıp ders çalışacak.. Diğerleri kitabın yüzüne bakmayacak..
selamlar .benım bır sorumun var arkadaslar.ben sımdıye kadar cocuklara hecelerı verırken n a n a bırlestır na dıye vermıstım ama sanırım yanlıs vermısım.dogrusu soyle ımıs galıba nnnnn aaa na yanı ayırmadan uzatarak soyleyıp bırlestırmekmıs.nnaaallll mesela.ben na l bırlestır nal seklınde yaptım.bu yanlısımı nasıl duzeltebılırım ya da duzeltebılırmıyım acaba.yardımlarınızı beklıyorum.
metin hocam tesekkurler fıkrınız ıcın...bır de arkadaslara soralım bakalım...
hocam ben de sizin gibi veriyordum. ve çocuklar şimdi ben de önce tek tek harfleri okuyarak birleştiriyorlar. mesela kemal k - e ke , ke-m kem, kem-a kema, kema-l kemal gigi birleştiriyorlar. dün müfettiş amcamız sınıfımızdaydı. bu tarzda okumayı düzeltmemi istedi ve bunu sınıfta yasaklayarak sizin dediğiniz gibi uzatarak birleştirmeyi vermem gerektiğini söyledi. benim öğrencilerim gibi okurlarsa ileri de hızlı okumaya geçildiğinde yavaş okuytacaklarını zorlanacaklarını söyledi. bilmem tecrübeli arkadaşlar ne derler.
DEĞERLİ METİN HOCAM OKUMA YAZMA SÜRECİNDEKİ GÖRÜŞLERİNİZE KATILIYORUM. BEN DE BENZER YÖNTEM KULLANIYORUM.
KURDELA MESELESİNE GELİNCE, HAKLISINIZ HAYAT ACIMASIZ KAZANMAK KADAR KAYBETMEYİ DE ÖĞRENMELİLER. ANCAK BEN OKUMAYA GEÇEMEYEN ÖĞRENCİLERİMİN VE AİLLELERİNİN DE ÇOK GAYRETLİ OLDUKLARINI BİLİYORUM. BİLİYORSUNUZ HER ÇOCUĞUN ÖĞRENME DÜZEYİ FARKLI. BU FARKLILIK GÖZÖNÜNE ALINDIĞINDA ONLARI ÖDÜLDEN MAHRUM ETMEK HAKSIZLIK BENCE.
DENEYİMLİ BİR ARKADAŞIMIZ OLARAK EMEKLERİNİZİ TAKİP EDİYOR, SİZE DE SAYGI DUYUYORUM.
slm arkadaşlar bugün ç sesini verdim söle bi okudum da hergün bir ses veren arkadaşlar da var ne yapsam ? her gün ses versem mi -gerçi çook şükür benimkiler kaptı bazıları ailelerine sorup öğrenmiş bilmedikleri sesleri - ???
[QUOTE=metinogretmen]Bir gün gelirde unuturmus insan
*******************************************
mufettısler bıze 2 hafta once 10 dk ogle arası gelıp gıtmısler.ben velı zıyaretınde oldugum ıcın tanısamadım kendılerıyle.yanı sımdı gelen mufettısler bana rehberlık yapmadan benı nasıl elestırıp degerlendırecekler merak ediyorum...ılk kez 1.sınıf aldım bana rehbeklık yapılmadı ama...sonra da gelıp herseyı elestırecekler.dedım ya ne kadar saglıklı bı teftıs olacak...neyse ben elımden gelenı yaptıgıma ınanıyorum.bakalım hayırlısı ne olacak...
herkesın allah yardımcısı olsun.umarım herkes emegının karsılıgını layıkıyla alır...hepimize iyilik güzellik saglık ve huzur diliyorum...hersey insanın istedigi gibi olmasa da,oldugu kadarını kaybetmemek gerekir sanırım.hersey gonlumuzce olsun...
sbızımbeycur hocam barıs cem cok tatlı.allah oglunuzu sıze bagıslasın.emınım sızın gıbı bı annesi oldugu için cok sanslıdır.
arkadaslar affınıza sıgınarak bır soru sormak ıstıyorum.cocuklar okumaya gectı dıyerek neyı kastedıyorsunuz yanı öğrettıgımız yere kadar mı okumaya gectı yoksa seslerın hepsınde mı okumaya gectı.???anlayamadım.
ben y sesını verdım en son.bır de cocuklar hıkaye kıtabı okuyorlardı.sonra baktım kı 7 8 kısı bana gelıp ogretmenım bu hangı harf dıye sordular bı baktım kı daha vermedıgm sesler yanı s d ö ve b sesleri.ben de soyledım seslerı sonra geldıler bız okuduk.allah allah dedım nasıl yanı .hadı okuyun bakalım dedım ve okuyorlar.allahım nasıl mutlu oldum anlatamam.dıkte de sankı eskıye gore daha ıyı ama 3 kısı kotu...
bugun 2 haftadır cagırmama ragmen daha bugun bır velım geldı 3 cocugu da 1.sınıf .ewde baska okuma bılen yok..dedım e ee nasıl olcak cocuklar kotu.mutlaka ewde calıstırılması lazım...bılmıyorum dedı.ben de 6 .sınıftan bı komsularını gorewlendırdım.ogrencıye bıraz anlattım boyle okutacaksın dıye.bakalım sonuc ne olacak???
bır de gerıde olan ogrencılerınıze ne gıbı yontemler uyguluyorsunuz??ben k sesıne kadar 2 ses olan butun hecelerı verıp kelıme olusturuyorum mesela at verdım la verdım atla yazdırdım a verdım ta verdım ata.la le verıp lale yazdırdım yanı karısık olarak.butun sınıfa uyguladıgım gıbı sırayla yapmadım.hanı su unlulerı verıp unsuzlerle hece yapma var ya bıraz ona benzedı sankı.sızce yanlıs mıyım.yardımcı olursanız sewınırım...
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma