Taki Akkuş

İLK YILIN ÖNEMİN

Gelişmiş ve çağdaş bir toplum durumuna gelebilmemiz için gelişmenin on koşulu olan, “yeterli bilgi ve beceriyi kavramış, yetişkin insan gücü’nü sağlamak gerekir. Yetişmiş insan gücü sağlayabilmek ancak, eğitim programlarının birbirlerini izleyici ve tamamlayıcı olmasıyla mümkündür. Bu halkaların ilki ilköğretimdir. İlköğretim programları İlk okuma yazma üzerinde kurulup gelişmektedir.

İçinde bulunduğumuz yüzyılın ilk çeyreğinde çocukların eğitimi konusundaki ilerleme öyle hızlı olmuştur ki, bunu yaşama düzeyindeki ilerlemeden çok, genel bir vicdan uyanmasına bağlamak daha yerinde olur. İçinde bulunduğumuz şu yıllarda çocuklara yönelik bilimsel çalışmalar, çocuk gelişimi, bakımı ve eğitimi ile ilgili konularda epey bir ilerleme kaydedilmiştir; yenilerde de çocuğun kişiliği konusu çok değişik evrelerde ele alınmaktadır.

“Bir mühendisin, yalnız kendi formüllerini bilmesi yetişmez; onun çalıştırdığı işçileri de tanıması gerekir.

Çiftçi toprağını nasıl tanıyorsa, heykeltıraş da işlediği mermerin cinsini ve özelliğini nasıl tanıyorsa; el işçisi yalnız alın terini değil, işlediği maddeyi de nasıl tanıyorsa; biz eğitimciler de aynı şekilde, yalnız kullandığımız teknikleri ve aletleri değil, özellikle çocuğu; içinde bulunduğu karışıklığı ve sadeliği tanıyarak, onun yükselmesine ve gelişmesine yardım etmeliyiz.” ( 1 Guy jacguın, çocuk psikolojisinin ana çizgileri… s. 19)

Bugün tıbbın, felsefenin, toplumbilimin hangi dalını inceler-seniz inceleyin, çocuk yaşamı üzerindeki çalışmaları göz ardı etmek olanaksızdır. Eğer geleceğe güvenle bakacaksak, insanın insana in-sanca değer vermesini düşünüyorsak ki düşünmek zorundayız… Bu söz gelimi, embriyolojinin, biyoloji ve evrim konularına serptiği aydınlıktan bile daha önemlidir. Çocuklarımız bizim güvencemizdir. Çocuklardan devşirilen bilgilerin etkisi, bütün insanlık sorunlarına uzandığı için çok daha ağır Başmaktadır. İnsanlığın gönenmesinde güçlü bir güdü görevini yüklenecek olan, çocuğun fiziksel değil, ruhsal yapısıdır. Çocuk eğitimi ve ruhu, insanlığın ilerlemesini belirleyecek ve belki de onu daha üstün bir uygarlık biçimine eriştirecektir.

İlköğretimde, İlkokuma yazma eğitimi ile güdülen asıl amaç; okumayı düzenli bir şekilde okuyup; okuduğunu anlayabilmeyi çocuğa öğretmektir. Okuduğunu anlayan çocuk, bilmediklerini öğrenecektir. Çocuk, gidemediği yerleri, göremediği şeyleri görmüş gibi olacaktır.

Bu istek ve arzu, bütün ömrü boyunca çocuğun kendi kendini yetiştirmesine ve olgunlaştırmasına da yardım edecektir. Bu amaca ulaşmak, Anayasamızın ve eğitim öğretimle ilgili kanunların, programların amaç ve ilkelerini yerine getirmektir. İlkokullarda Türkçe grubu derslerine gereken değer ve önemi vermekle mümkündür.

Dünyamızda en acı olay, çocukların bulaşıcı hastalıklardan yetişkinlere kıyasla, on kat fazla ölü verdiklerini ve okullarda nasıl çile çektiklerini gün ışığına çıkaran araştırmalardır. Birkaç yıl önce-sine uykudaki yetişkin vicdanları biraz olsun dürtüklemiştir.

Taki Akkuş

Not: 20 Eylül 2008 de çıkacak olan (İlkokuma-Yazmayı Nasıl Yürüteyim) kitabından