(Alyntydyr)
Radyo Radyonun temelleri Guglielmo Marconi'nin Bologna yakynlaryndaki evinin tavanarasynda yapty?y deneylerle atyldy. Havadan mesaj göndermek için radyo dalgalaryndan yararlanma dü?üncesine kapylan Marconi, uzak yerler arasynda telsiz ileti?imi olanakly kylarak ve "ticari e?lence" ya?amyny dönü?üme u?ratarak dünyayy de?i?tirecek bir icat gerçekle?tirdi. Marconi'nin kullandy?y verici Heinrich Hertz tarafyndan geli?tirilmi? bir elektrik kyvylcymy jeneratörüydü. Jeneratörün yaydy?y radyo dalgalary, Fransyz Edouard Branly'nin icat etmi? oldu?u bir "alycy" tarafyndan yakalanyyor, alycy daha sonra radyo dalgalaryny bir elektrik akymyna dönü?türüyordu. Marconi, 1894'te oda içinde gönderilen radyo sinyalleriyle çalan bir elektrikli zil yapyp, sonraki sekiz yyl içinde Atlas okyanusu üstünden 4.800 km'yi a?an radyo mesajlary göndermeyi ba?ardy.
Sinema "Görü? algysynyn sürmesi" ya da "a?tabakasy izlenimi" denen olgu ilk olarak 1824'te, Yngiliz hekim P. M. Roget tarafyndan açyklandy. Roget bir nesnenin birbirine yakyn ardy?yk konumlaryny gösteren resimlerin hyzla gözün önünden geçirilmesi syrasynda, gözün bunlary hareket eden tek bir nesne gibi gördü?ünü belirledi. Bu yanylsamadan yararlanylarak bir dizi durgun görüntüyle hareketli bir görüntünün yaratylabilece?inin anla?ylmasy çok zaman almady ve sonraki 10 yyl içinde, dünyanyn her yanynda bilim adamlary, bunu sa?layacak çe?itli aygytlar geli?tirmeye koyuldular. Söz konusu makinelerin ço?u, garip yeniliklerin ya da oyuncaklaryn ötesine geçemediyse de, slayt projektörlerinde kullanylan aydynlatma sistemlerinin kusursuzla?tyrylmasyyla ve foto?rafçyly?yn geli?mesiyle birlikte, sinema teknolojisinin ilerlemesine önemli katkyda bulundu. Halka açyk ilk ba?aryly film gösterisi 1895'te Auguste ve Louis Lumiere adly Fransyz karde?lerin geli?tirdikleri sinematografla gerçekle?tirildi. Görüntüleri bir selüloyit ?eridine kaydeden sinematograf, hem kamera, hem de gösterici aygyt i?levi görmekteydi.
Telefon Yüzyyllar boyunca insanlar uzak yerlerle haberle?meyi sa?layacak i?aretler gönderme yollaryny aradylar. Mesaj iletmek için ba?vurulan ilk yöntemler, açyk havada yakylan ate?ler ve parlayan aynalardy. Fransyz Claude Chappe 1793'te icat etti?i mesaj iletme makinesine, "uzaktan yazan" anlamynda "telgraf" adyny verdi. Bu aygytyn i?leyi?i, kule tepesine takylmy? hareketli kollaryn kullanylmasyyla olu?turulan i?aretler yardymyyla rakam ve harfleri iletmeye dayanyyordu. Sonraki 40 yyl içinde elektrikli telgraf geli?tirildi ve 1876'da Alexander Graham Bell, ilk kez konu?malary teller aracyly?yyla iletmeyi sa?layan telefonu icat etti. Sa?yrlarla ilgili çaly?malary, Bell'i seslerin havadaki titre?imlerle nasyl olu?tu?unu merak etmeye yöneltmi?, "armonik telgraf" ady verilen bir düzenek üstünde çaly?yrken, elektrik akymynyn konu?ma syrasynda olu?an titre?imleri andyracak biçimde de?i?tirilebilece?ini bulmu?tu. Telefonla ilgili çaly?malarynyn dayandy?y ilke de buydu.
Piller Günümüzden yakla?yk 2.000 yyl önce, eski Yunan bilgini Thales, bir kuma? parçasyny fosil a?aç reçinesinden olu?mu? sary bir kayaç türü olan kehribara sürterek, küçük elektrik kyvylcymlary elde etmi?ti. Ama insanlaryn bu gücü denetim altyna alarak, düzenli bir elektrik akymy sa?layan pili üretmeyi ba?armalary için aradan çok uzun bir zaman geçmesi gerekliydi. 1800'de Alessandro Volta (1745-1827), yapty?y ilk pile ili?kin ayryntylary yayynlady. Volta pili belirli çözeltiler ile metal elektrotlar arasyndaki kimyasal tepkimeden yararlanma yoluyla elektrik üretiyordu. John Frederick Daniell (1790-1845) gibi ba?ka bilim adamlary, elektrot yapymynda farkly gereçler kullanarak Volta'nyn tasarymyny geli?tirdiler. Günümüzün pilleri de ayny temel tasaryma dayanmakta, ama yapymlarynda modern gereçler kullanylmaktadyr.
A?yrlyk ve Ölçüler A?yrlyk ve Ölçülere ili?kin ilk sistemler eski Mysyr ve Babil'de geli?tirildi. Bunlar tarym ürünlerini tartmak, ekili arazileri ölçmek ve ticaret i?lemlerini standartla?tyrmak için gerekliydi. Y.Ö. 3500 dolaylarynda teraziyi icat eden Mysyrlylaryn standart tarty a?yrlyklary, ayryca cubit denen, yakla?yk 52 cm'ye e?it bir uzunluk ölçme birimleri vardy. Babil hükümdary Hammurabi'nin Y.Ö. 1792-1750 arasyndaki buyruklaryny içeren "Hammurabi Yasalary" adly belgede de, standart tartylardan, farkly a?yrlyk ve uzunluk birimlerinden söz edilmekteydi. Eski Yunanlylar ve Romalylar dönemlerine gelindi?inde, teraziler, ölçekler ve cetveller günlük ya?amyn birer parçasy haline gelmi?ti. Günümüzün a?yrlyk ve ölçü sistemlerinden Yngiliz birimleri (ayak,libre) 1300'lerde, dünyanyn büyük bölümünde benimsenen metrik sistemin birimleriyse (metre, gram) 1790'larda olu?turuldu.
Foto?rafçylyk Foto?raf makinesinin icat edilmesi, ilk kez her türlü nesnenin aslyna uygun görüntüsünün kysa sürede elde edilmesini sa?lady. Bu icat optik ile kimyanyn bile?imi sonucunda gerçekle?tirildi. Güne?'in görüntüsünün bir perdeye dü?en izdü?ümü, Y.S. IX. Yüzyylda Arap gökbilimcileri tarafyndan (onlardan önce de Çinliler tarafyndan) incelenmi?ti. XVI. yüzyylda Canaletto gibi Ytalyan ressamlary düzgün çizim yapmalaryna yardym eden mercekler ve camera obscura (karanlyk kutu) gibi araçlar kullanyyorlardy. Alman anatomi profesörü Johann Heinrich Schulze, 1725'te, cam ?i?e içindeki gümü? nitrat çözeltisinin güne? y?y?y altynda kaldy?ynda siyah renge döndü?ünü fark etti. 1827'de, metal bir levhanyn y?y?a duyarly bir maddeyle kaplanmasyyla, ilk kez bir nesnenin kalycy görsel kaydy gerçekle?tirildi.
Silikon Çip Ylk radyo ve televizyon alycylarynda, elektrik devrelerine yön vermek için lambalar kullanylyyordu. Bunlar büyük, kysa ömürlü ve pahalyya mal olduklaryndan, ABD'de Bell Telephone Laboratories adly ?irkette çaly?an bilim adamlary, 1947'de ayny i?i görecek, ama daha küçük, daha ucuz ve daha güvenli olan transistörü icat ettiler. Uzay araçlarynyn ortaya çykmasyyla, daha küçük parçalara gerek duyuldu ve 1960'laryn sonuna do?ru transistörler ile öbür elektronik parçalary, yalnyzca 5 milimetrekare büyüklü?ündeki silikon çiplerine syky?tyrma yolu bulundu. Çok geçmeden ba?ka birçok alanda da kullanylmaya ba?lanan bu çipler, bula?yk makinesinden kameraya kadar birçok e?yada, eski mekanik kontrol düzeneklerinin yerini aldy. Bilgisayarlarda çok yer tutan elektronik devreler de yerini çiplere byrakty. Eskiden bütün bir odayy kaplayan bilgisayar, bir masaya koyulacak bir kasanyn içine yerle?tirilebilecek duruma geldi ve oyunlardan devlet i?lerini yürütmeye kadar, hemen her alanda bilgisayarlaryn kullanylmayaba?lamasyyla, bilgi teknolojisinde bir devrim sürecine girildi.
Ses Kaydy Tarihte ilk ses kaydy 1877'de Thomas Edison'un (1847-1931) geli?tirdi?i ve "konu?an makine" adyny verdi?i aygytla gerçekle?ti. "Fonograf" ya da daha yaygyn olarak "gramofon" diye adlandyrylan bu aygyt ses titre?imlerini, döner bir silindire sarylmy? bir kalay folyoya izler halinde kaydediyordu. Edison makinesini denemek için önce ahizeye "Merhaba" diye seslenmi?, folyoyu bir diyaframa ba?ly bir i?nenin altyndan geçirdi?inde, ayny sözcü?ün yinelendi?ini i?itmi?ti. Bu mekanik-akustik kayyt yöntemi1920'de elektrikli sistemlerin ortaya çykmasyna kadar sürdü. Bant kayyt sistemlerini geli?tirmek içinse, magnetik ilkeleri kullanyldy. Bu sistemler, 1935'te magnetik plastik ?eridin devreye girmesiyle, ardyndan da 1960'larda mikroelektroni?in kullanylmasyyla, büyük bir ticari ba?ary kazandy.
Typ Ycatlary Tarih boyunca bütün toplumlarda, çok farkly biçimlerde de olsa hekimlik uygulanmy?tyr. Ylk insanlar hastalyklary iyile?tirmek için ?ifaly bitkilerden yararlanmy?lar ve tarihöncesinden kalma kafataslarynda büyük bir olasylykla "trepan" ady verilen yuvarlak cerrah testeresiyle açylmy? delikler görülmü?tür (eski Yunanlylar bu ameliyata, a?yr kafa yaralanmalaryndan sonra, beyin üstündeki basyncy hafifletmek amacyyla ba?vururlardy). Ayryca Çinliler çok eski dönemden ba?layarak, a?rylary dindirmek için ya da bir organla ilgili hastalyk belirtilerini ortadan kaldyrmak için bedenin belirli noktalaryna i?neler saplamaya dayanan "akapunktur" adly tekni?i uygulamy?lardyr. Eski cerrahlaryn kullandyklary araçlar, sözgelimi küçük byçaklar, pensler, çe?itli kancalar, testereler organ kesmeye ya da di? çekmeye yarayan öbür aletler, XIX. Yüzyylyn büyük bir bölümünü de içine alan uzun bir süre boyunca çok az de?i?ikli?e u?ramy?tyr. Hastalyklaryn nedenlerini belirlemek için kullanylan ilk aletler de, Avrupa'da Rönesans döneminde, Leonardo da Vinci ve Andreas Vesalius gibi bilginlerin çy?yr açycy anatomi çaly?malarynyn ardyndan ortaya çykmy?tyr. Typ biliminde XIX. Yüzyylda büyük bir geli?me gerçekle?tirilmi?, stetoskoptan di?çi delgisine kadar, günümüzde typ ve di?hekimli?inde hala kullanylan donanymlaryn birço?u bu dönemde geli?tirilmi?tir.
El Aletleri Eski atalarymyz günümüzden yakla?yk 3,75 milyon yyl önce ayakta durmayy ö?rendiler ve çayyrlarda ya?amaya ba?ladylar. Yeni i?lerde kullanylabilecek biçimde serbest kalan elleriyle, hayvan le?lerinden i?e yarar ?eyler çykarmaya ve bitkisel yiyecekleri toplamaya yöneldiler. Zamanla bu i?ler için el aletleri geli?tirdiler. Etleri kesip parçalamak ve kemikleri kyrarak içlerindeki ili?i çykarmak amacyyla çakyllar ve ta?lar kullandylar. Sonralary, daha iyi kesmeleri için, ta?laryn kenarlaryny yonttular. Yakla?yk 400.000 yyl kadar önce, çakmakta?yna biçim verilerek ilk baltalar ve myzrak uçlary yapyldy; ayryca, kemikler sopa ve çekiç olarak kullanylmaya ba?landy. Ynsano?lu günümüzden yakla?yk 250.000 yyl önce de ate?i buldu. Böylece yiyecekleri pi?irebilecek duruma gelen yakyn atalarymyz, yaban hayvanlaryny avlamak için el aletleri yarattylar. Tarym yapmaya ba?ladyklarynda da, daha farkly aletlere gereksinme duydular
Dolmakalem ve Mürekkep
Günümüzden yakla?yk 7.000 yyl önce, Ortado?u'daki Bereketli Hilal'de tarymyn geli?mesiyle, yazyly kayytlar tutma zorunlulu?u ortaya çykty. Babiller ve eski Mysyrlylar ta?laryn, kemiklerin ve kil tabletlerin üstüne simgeler (çivi yazysy) ve basit resimler (hiyeroglif) kazy***** yazy yazarlar, bu kayytlary toprak i?leme ve sulama haklaryny belirlemek, hasat ürünlerinin dökümünü çykarmak, vergi tutarlaryny belgelemek, hesaplary yapmak için tutarlardy. Ba?langyçta kullandyklary yazma aracy basit çakmakta?yyken, daha sonra bunun yerini ucu yontulmu? çubuk aldy. Y.Ö. 1300'e do?ru Çinliler ve Mysyrlylar, kandillerde yakylan ya?dan çykan isi suyla ve bitki zamklaryyla kary?tyrma yoluyla hazyrlanan mürekkebi buldular. Ardyndan, a?yboyasy gibitoprakta bulunan boyarmaddeleri katma yoluyla, çe?itli renklerde mürekkepler yapmayy ö?rendiler. Ortaça?'da basymcylykta kullanylmaya uygun ya? türevli mürekkepler geli?tirildi; ama yazy mürekkebi ve kur?unkalem gibi icatlar, ancak Yeniça?'da gerçekle?tirildi. Dolmakalem ve tükenmez kalem gibi daha yakyn dönemlerin yenilikleri, yazy yazarken kalemi sürekli mürekkebe batyrma ya da mürekkeple doldurma gere?ini ortadan kaldyrdy. |