Konu: Öğretmenseniz Mutlaka Bu Şiiri Okumalısınız Gönderim Zamanı: 14-Ekim-2006 Saat 21:50
Mehmet'in Şiiri
Sana çiçek getirdim dikkatini çekmek için, Her sabah karşıladım; bir gülücük görmek için, selam durdum en önde; bir günaydın bekledim: Okan'a gülümsedin; sanki beni görmedin... Seni sevdim öğretmenim yine de seni sevdim, bisikletim olsaydı inan sana verirdim... Sabah kırağıda geldim, buzda karda hep geldim; çok üşüdüm öğretmenim üşümüşsün demedin... Didem hastalanmış Didem dedin Şebnem dedin, Züleyha'yı Tolga'yı her fırsatta seversin... Hasta oldum bilerek, bunu hiç fark etmedin... Sevgini kazanmayı bir tek ben beceremedim... Kapılarda bekledim, tahtayı hep ben sildim; bazen ayağa kalktım, kimi zaman eğildim, gözümden yaş aktı bazen, kendi kendime sildim, sana yakın olmayı bir tek ben beceremedim... Yedi binlere kadar yazın dedin, parmacıklarım tutuldu, yazmaktan vazgeçmedim... Defterine baktın Aytuğ ile Figen'in, dokuz yaprak doldurdum, ödevimi görmedin... Şiir verdin Nalan'a, Zühal'in resmini övdün, Süreyya'ya güven verdin, beni hiç mi sevmedin? Gücensem de öğretmenim,hiç kızmadım, renk vermedim: Arka sıradaki Mehmet; seni seven Mehmet'in...
Hocam artık ben bu şiiri ezberledim ve 2 sene önce bu şiiri bir site de görmüştüm ve inan sınıfa girdiğimde öğrencilerimle tek tek ilgileniyor ve aklıma bu şiiri getiriyorum. Yarın öğretmenler gününde de bu şiiri bizzat kendim okumayı düşünüyorum. Her şey için teşekkürler emeğine sağlık
hocam beni üniversite yıllarıma götürdü bu şiir biz üniversitedeyken rehberlik öğretmeni okumuştu o zamanda cok hoşuma gitmişti yazmıştım,çok güzel bir şiir bana öğretmenliğin vicdan işi oldugunu hatırlatıyor...
> Okulun ilk gününde 5.nci sınıfın önünde dururken, öğretmen çocuklara bir > yalan söyledi. Çoğu öğretmen gibi, öğrencilerine baktı ve hepsini aynı > derecede sevdiğini söyledi. Ancak bu imkansızdı, çünkü ön sırada oturduğu > yerde bir yana kaykılmış ismi Mustafa Yılmaz olan bir erkek çocuk vardı. > Bayan Mediha bir yıl önce Mustafa yı izlemişti ve diğer çocuklarla iyi > oynamadığını, elbiselerinin kirli olduğunu ve sürekli olarak kirli > dolaştığını gözlemişti. İlave olarak Mustafa tatsız olabiliyordu. Bu öyle > bir noktaya geldi ki, bayan Mediha onun kağıtlarını büyük bir kırmızı > kalemle işaretlemekten, kalın çarpılar (x ) yapmaktan ve kağıdın üstüne > büyük “ F “ (en düşük derece) koymaktan zevk alır oldu. > > Bayan Mediha nın okulunda, her çocuğun geçmiş kayıtlarını incelemesi > gerekiyordu ve Mustafa nın kayıtlarını en sona bıraktı. Ancak, onun > hayatını gözden geçirdiğinde, bir sürpriz ile karşılaştı. > > Mustafa nın birinci sınıf öğretmeni şöyle yazmıştı: > > Mustafa gülmeye hazır parlak bir çocuk. Ödevlerini derli toplu ve temiz > yapıyor ve çok terbiyeli. Onun etrafta olması çok ağlenceli” > > İkinci sınıf öğretmeni şöyle yazmıştı: > > “Mustafa mükemmel bir öğrenci, sınıf arkadaşları tarafından çok seviliyor, > ama annesinin ölümcül bir hastalığı olduğu için sıkıntı içinde ve evde ki > yaşamı mücadele içinde geçiyor.” > > Üçüncü sınıf öğretmeni şöyle yazmıştı: > > “Mustafa nın annesinin ölümü onun için çok zor oldu. Mustafa elinden > gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor, ama babası ona ilgi göstermiyor ve > eğer bazı adımlar atılmazsa evde ki yaşamı yakında onu etkileyecek.” > > Mustafa nın dördüncü sınıf öğretmeni şöyle yazmıştı: > > "Mustafa içine kapanık ve okulda derslere çok fazla ilgi göstermiyor. Çok > fazla arkadaşı yok ve bazen sınıfta uyuyor.” > > Bunları okuyunca, Bayan Mediha problemi kavradı ve kendinden utandı. > Öğrencileri ona güzel kurdelelerle ve parlak kağıtlara sarılmış hediyeleri > getirdiğinde bile çok kötü hissediyordu. Mustafa nın hediyesini alıncaya > kadar bu böyle devam etti. > > Mustafa nın hediyesi bir marketten aldığı kalın, kahverengi ambalaj kağıdı > ile beceriksizce sarılmıştı. Bayan Mediha onu diğer hediyelerin ortasında > açmaktan acı duydu. Bayan Mediha pakette taşlarından bazıları düşmüş yapma > elmas taşlı bir bilezik ve çeyreği dolu olan bir parfüm şişesini çıkarınca > çocuklardan bazıları gülmeye başladı. Ama o bileziğin ne kadar güzel > olduğunu haykırdığında çocukların gülmesi kesildi. Bileziği taktı ve > parfümü bileklerine sürdü. Mustafa, o gün okuldan sonra öğretmenine şunu > söylemek için kaldı. > > “ Öğretmenim bugün aynı annem gibi kokuyordunuz.” > > Çocuklar gittikten sonra, bayan Mediha en az bir saat ağladı. O günden > sonra, okuma, yazma ve aritmetik öğretmeyi bıraktı.Bunun yerine, çocukları > eğitmeye başladı. Bayan Mediha, Mustafa ya özel ilgi gösterdi. Onunla > çalışırken, zihni canlanmaya başlıyor görünüyordu. Onu daha fazla teşvik > ettikçe, daha hızlı karşılık veriyordu. Yılın sonuna kadar Mustafa sınıfta > ki en zeki çocuklardan biri oldu ve tüm çocukları aynı derecede sevdiğini > söylemesine rağmen, Mustafa onun gözdelerinden biri idi. > > Bir sene sonra, Bayan Mediha kapısının altında Mustafa dan bir not buldu, > ona hala tüm yaşamında sahip olduğu en iyi öğretmen olduğunu söylüyordu. > > Altı yıl sonra Mustafa dan bir not daha aldı. Liseyi bitirdiğini, sınıfında > üçüncü olduğunu ve onun hala hayatındaki en iyi öğretmen olduğunu yazmıştı. > Bundan dört yıl sonra, bazı zamanlar zor geçmesine rağmen okulda kaldığını, > sebatla çalışmaya devam ettiğini ve yakında kolejden en yüksek derece ile > mezun olacağını yazan başka bir mektup aldı. Yine Bayan Mediha nın tüm > yaşamında ki en iyi ve ne favori öğretmen olduğunu yazmıştı. Sonra dört yıl > daha geçti ve başka bir mektup geldi. Bu kez fakülte diplomasını aldıktan > sonra, biraz daha ilerlemeye karar verdiğini açıklıyordu. Mektup onun hala > karşılaştığı en iyi ve en favori öğretmen olduğunu açıklıyordu. Ama simdi > ismi biraz daha uzundu. > > Mektup söyle imzalanmisti, > > Prof. Dr. Mustafa Yılmaz ( Tıp Doktoru) > > Öykü burada bitmiyor. Görüyorsunuz, ortaya çıkan başka bir mektup var. > Mustafa bir kızla tanıştığını ve onunla evleneceğini söylüyordu. Babasının > birkaç hafta önce vefat ettiğini açıklıyordu ve evlenme töreninde Bayan > Mediha nın damadın annesine ayrılan yere oturup oturamayacağını soruyordu. > Şüphesiz Bayan Mediha bunu kabul etti. Ve tahmin edin ne oldu ? > > Taşları düşmüş olan o bileziği takti. Dahası, Mustafa nın annesinin > süründüğü parfümden sürdü. > > Birbirlerini kucakladılar ve Dr. Mustafa, Bayan Mediha nın kulağına şöyle > fısıldadı, > > "Bana inandığınız için teşekkür ederim, öğretmenim. > > Bana önemli olduğumu hissettirdiğiniz ve bir fark meydana getirebileceğimi > gösterdiğiniz için çok teşekkür ederim" > > Bayan Mediha, gözlerinde yaslarla fısıldadı, söyle dedi, > > Mustafa, yanlış şeylere sahiptim. Bir fark meydana getirebileceğimi bana > öğreten sensin. Seninle tanışıncaya dek, nasıl öğreteceğimi bilmiyordum". > > Birinin Hayatında Bir Fark Oluşturmaya Çalışın. > > Bunu iletin, birinin yüreğini ısıtın ,hayatında bir fark oluşturmaya > çalışsın.
hocam şiiriniz çok hoş...ben yeni üyelerinizdenim.bir sorum olucak,foruma yüklediğiniz bilgilerinizden olan 4.grp hrflerden yararlanmak istiyorum,yalnız daha yeni olduğum için acemilik yaşıyorum,her tıklayışımda "forum parolasını"girin diyor,kayıt olurken kendi oluşturduğum parolayla giriş yapamıyorum,ne yapmam gerekiyor yardımcı olursanız çok sevinirim..acil cevabınızı bekliyorum..iyi günler
ben daha ögretmen adayıyım ama bunları okudukça bir an önce okulu bitirip öğretmen olmak istiyorum.Paylasımınız için teşekkürler.Elinize yüreğinize sağlık..
ben bir ö?retmen adayy olarak bu ?iirleri ve öyküleri sürekli okuyorum ki hiç aklymdan çykmasyn ben o hatalary yapmayayym...ö?retmenlik çok kutsal bir meslek burdaki ö?retmenlerin hepsine te?ekkürler çok güzel ?eyler var elinize sa?lyk...
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma