Yükleniyor...
Anasayfa
Anasayfa
Aktif Konular
Aktif Konular
Forum Üyelerini Göster
Üye Listesi
Takvim
Takvim
Forumu Ara
Arama
Yardım
Yardım
Okunmuş Mesaj
Özel Mesaj
Kayıt Ol
Kayıt Ol
Giriş
Giriş
Rehberlik
 İlkokuma Yazma Ögretimi Sitesi | Öğretmenler Odası | Rehberlik
Mesaj icon Konu: Sizin Tercihiniz Ne? Huzur Kokan Bir İlişki mi? Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
hg orhan
Moderatör
Moderatör


Kayıt Tarihi: 15-Ekim-2006
Konum: İstanbul
Aktiflik
Seviye
Deneyim

Gönderilenler: 391

Aldigi Alkis: 305
Puan: 1369
%78
Alıntı hg orhan Cevaplabullet Konu: Sizin Tercihiniz Ne? Huzur Kokan Bir İlişki mi?
    Gönderim Zamanı: 24-Eylül-2007 Saat 20:47
Sizin Tercihiniz Ne? Huzur Kokan Bir İlişki mi? 

 Nilüfer İpek

 niluferipek@gmail.com

Mutluluk kelebek gibidir, ne kadar çok kovalarsanız, sizden o kadar çok kaçar. Ama dikkatinizi başka şeylere çevirirseniz, gelip yavaşça omzunuza konar.
ANONİM
Mutlu bir beraberlik öğrenilebilir mi? Acaba onların ilişkisini kendi hayatıma uygulaya bilirmiyim? Aşkımı daha huzurlu yaşamak için neleri bilmem gerekiyor? İlişkimi yaşarken nasıl daha mutlu olabilirim...?
Tüm bu soruların yanıtlarına ayrıntılarıyla bir göz atmaya ne dersiniz?
Araştırmacılar, yoğun bir çaba ile aşkın ve iyi bir ilişkinin sırrını çözmeye çalışıyorlar. Bugüne kadar yapılan çalışmalarla, neden bazı aşkların ve ilişkilerin yıllar boyu sürdüğünü, bazılarının da başlamadan bittiğini açıklayan çok sayıda kurala ulaştılar. Örneğin çiftler arasındaki cinsel çekimin ömrü 1,5 yıl sürüyor. Evliliklerin sona ermesi ise ilk 8 yılda yaşanıyor. Herkesin ilişki ve aşk modeli birbirinden farklı olduğuna göre….. İşte bir ilişkinin daha uzun sürmesini sağlamak için olumlu ipuçları.
HERKEZ İÇİN BİRAZ MUTLULUK…
Jerry, çevresindekilerin çok sevdiği insanlardan biriydi. Keyfi her zaman yerindeydi. Her zaman söyleyecek olumlu bir şey bulurdu. Hatta bazen etrafındakileri çıldırtırdı bile.
Bu adam bu halde bile nasıl iyimser olabiliyor? Birisi nasıl olduğunu sorsa; ”Bomba gibiyim” diye yanıt verirdi hep…”Bomba gibiyim.” Jerry doğal bir motivasyoncu idi… Yanında çalışanlarından biri, o gün, kötü bir gününde ise, Jerry yanına koşar; duruma nasıl olumlu bakılabileceğini anlatırdı.
Bu tarzı fena halde düşündürüyordu beni… Bir gün Jerry ‘ye gittim. Anlayamıyorum, dedim. Nasıl olurda, her zaman, her koşulda bu kadar olumlu bir insan olabiliyorsun… Nasıl başarıyorsun bunu?
Her sabah kalktığımda kendi kendime Jerry, bugün iki seçimin var: Havan ya iyi olacak, ya kötü derim. Havamın iyi olmasını seçerim. Kötü bir şey olduğunda gene iki seçimim var: kurban olmak ya da ders almak.
Ben başıma gelen kötü şeylerden ders almayı tercih ederim. Birisi bana bir şeyden şikayete geldiğinde, gene iki seçimim var… Şikayetini kabul etmek ya da ona hayatın olumlu yanlarını göstermek. Ben hayatın olumlu yanlarını seçerim.
Yok yahu, diye protesto ettim. Bu kadar kolay yani? Evet… Kolay, dedi Jerry.
Hayat seçimlerden ibararettir. Her durumda bir seçim vardır. Sen her durumda nasıl davranacağını seçersin. Sen insanların senin tavrından nasıl etkileneceklerini seçersin. Sen havanın, tavrının iyi ya da kötü olmasını seçersin… Yani sen, hayatını nasıl yaşayacağını seçersin! …
Jerry’ nin sözleri beni oldukça etkiledi. Onu, uzun yıllar görmedim. Ama, hayatımdaki talihsiz olaylara dövünmek yerine, seçim yapmayı tercih ettiğimde hep onu hatırlarım.
Yıllar sonra, Jerry’ nin başına çok tatsız bir şey geldi. Soygun için gelen hırsızlar, paniğe kapılıp Jerry’ yi delik deşik etmişler… Ameliyatı 18 saat sürmüş, haftalarca yoğun bakımda kalmış. Taburcu edildiğinde, kurşunların bazıları hala vücudundaymış.
Ben onu, olaydan altı ay sonra gördüm. Nasılsın, diye sorduğumda, ”bomba gibiyim, dedi, bomba gibi. Olay sırasında neler hissettin Jerry, dedim.
Yerde yatarken, iki seçimim var, diye düşündüm… Ya yaşamayı seçecektim ya ölümü… Ben yaşamayı seçtim.
Korkmadın mı, şuurunu kaybetmedin mi! ... Ambulansla gelen sağlık görevlileri harika insanlardı. Bana hep iyileşeceksin, merak etme, dediler.
Ama acil servisin koridorlarında sedyemi hızla sürerlerken, doktorların ve hemşirelerin yüzündeki ifadeyi görünce ilk defa korktum. Bu gözler bana; adam ölmüş, diyordu. Bir şeyler yapmazsam, biraz sonra ölü bir adam olacaktım gerçekten…
Ne yaptın, diye merakla sordum… Kocaman bir hemşire yanıma yaklaştı ve bağırarak herhangi bir şeye alerjim olup olmadığını sordu … Evet, diye yanıt verdim… Var… Doktorlar ve hemşireler merakla sustular… Derin bir nefes alarak kendimi toparladım ve bağırdım: Benim kurşunlara alerjim var! ....
Doktorlar ve hemşireler gülmeye başladılar. Tekrar bağırdım: Ben yaşamayı seçtim. Beni bir canlı gibi ameliyat edin. Otopsi yapar gibi değil…
Jerry, sadece doktorların büyük ustalıkları sayesinde değil, kendi olumlu tavrının büyük katkısı ile yaşadı. Yaşaması bana yeni ders oldu.
Her gün, hayatımızı dolu dolu yaşamayı seçme şansımız ve hakkımız olduğunu ondan öğrendim…. Ve her şeyin kendi seçimimize bağlı olduğunu…..

FRANCIE BALTAZAR-SCHARTZ
Her şey bizim kendi seçimimize bağlı ise, çift olarak olaylara nasıl yaklaşıyoruz?
Yapılan araştırmaların sonuçlarına göre, çiftler en kötü, en yaralayıcı sözleri kavganın ortasında sarf ediyorlar, aynı şekilde en uzlaşmaya dönük ve yapıcı olanları da. Diğer bir ifadeyle, saldırı ve uzlaşma birbirinin içine geçerek şeytani bir karışım oluşturuyor. Gelin olaylara olumlu yaklaşan çiftlerle olumsuz yaklaşan çiftleri bir karşılaştıralım.

- Olumsuz çiftlerde sadece kızgınlık, gerginlik ayırt ediliyor ve cevap genelde şöyle oluyor: “Bana bağırma!”(Derken sesi karşısındakinden fazla çıkar)

Olumlu çiftlerde bir şekilde diyalog devam eder ve uzlaşmacı oldukları görülür: “Haklısın canım, nerede kalmıştık? ” “Seninde bildiğin gibi olay böyle gelişmemişti!”

- Olumsuz çiftlerde çatışma hiç sona ermiyor; sadece, bir dahaki patlamaya kadar bastırılıyor. En ufak bir olayda hemen eskiye dönülüyor ve sesler yükseliyor.

Olumlu çiftler, en fazla dört tur atışmadan sonra yapıcı girişimlerde bulunuyorlar. Sorun ne ise o anda çözdüklerinden, geriye dönme ihtiyacı hissetmezler.

- Olumsuz çiftler kısır bir döngünün içinde yaşıyorlar; diğerinin değişmeyeceği algısı ilişkiyi tüketirken, kendilerinde değişiklik yapmayı hiç düşünmezler.

Olumlu çiftler daha yaratıcılar; kavga, espri ve sevgi gösterileri arasındaki geçişleri de daha hızlı yaşıyorlar. Bu nedenle hayatları hep renklidir, monotonluk yoktur.

- Olumlu çiftlerde, eşlerden biri, yaşanan gerginliği diğerinin o anki durumuna bağlıyor: ”Şu aralar biraz keyifsiz, son zamanlarda o kadar yoğun çalıştı ki bu çok normal. “Hassas olduğu bir konu, tepkisi bu nedenle fazla olabilir.”

Olumsuz çiftlerde ise tutum şöyle oluyor: “Tipik tavrı bu. Hep böyledir zaten, sorumsuz ve bencil.” Her zaman ki hali bu, başka ne beklenebilir?” Aslında baktığınız zaman bu tip olumsuz yaklaşımlar ilişkiyi düşündüğümüzden daha fazla yıpratıyor. Zaman içerisinde farkında olmadan bunu alışkanlık haline getirebiliyoruz. Buna bağlı olarak da her olay karşısında olumsuz düşünüp, olumsuz cümleler sarf ediyoruz.
Nasıl kurtulacağız bu ekşi yüz ifadesinden? Yok mu bunun sihirli formülü?
Genelde mutsuz çiftler karşılıklı olarak ilişkilerinde ki sorunları düzeltme fırsatlarını kaçırıyorlar. New NLP der ki; Her insan iletişime değer verir. İletişim çok konuşmak değildir. Bunu yaparsak sadece karşımızdaki kişiye karşı iticilik kazanırız. Çünkü; her şeyin aşırısı zarardır. Dün fayda gördüğümüz, huzur bulduğumuz şeyden bu gün zarar gördüğümüzü, acı çektiğimizi düşünüyorsak orada aşırılık vardır. Aslına baktığımız zaman süreç tamamen bizim kontrolümüzdedir. Önemli olan, karşımızdaki insanın bizi ne kadar anladığıdır. Konuşma ile ilgili süreyi uzattıkça anlaşılmayı azaltırız. Mimiklerimiz ve ince kaslarımız çok şey anlatabilicek ancak biz az konuşmalıyız. Mesele; üç cümle de olayı anlatabilmek, çözebilmektir. Kendi kendimize yetebilmeli ve kendi hayatımızın efendisi olabilmeliyiz.Tüm bunları yapmaya çalışırken yüzümüzden tebessümü eksik etmemeliyiz işte o zaman hayatı yaşadığımızı keşfedeceğiz.

Zihnimiz sadece kendi çıkarına çalışıyor, ruhumuz ise daha çok tenimize benziyor. Sıcak bir okşayış uçup gider, ama bir sıyrığın iyileşmesi uzun zaman alabiliyor.
İyi bir ilişki için ipuçları
Almanya’da her üç evlilikten biri, Amerika’da ise evliliklerin yarısı boşanmayla sonuçlanıyor ve bu sayıların artmasına kesin gözüyle bakılıyor. Türkiye’deki boşanma oranları da son yıllarda batılı ülkelerle yarışır duruma geldi. Bunun bir nedeni, çiftler üzerinde, ayrılıkların olumsuz bir şey olduğunu hatırlatan toplumsal baskının azalması; bir diğeri ise boşanmış anne babaların çocuklarının da, yetişkinliklerinde, yüksek olasılıkla sorunlu evlilikler yapmaları. Bilim çevrelerinde bu etkileşime ‘sosyal miras’ deniyor.
Eleştiri ve ihmal herkesi aşağı yukarı aynı derecede etkilediğinden, uzmanlar buna ilişkin kurallar belirlemekte zorlanmıyorlar. Ancak, olay mutluluk verici hareketleri belirlemeye gelince işler zorlaşıyor. Aynı şey mutlu birliktelikler için de geçerli. Yine de danışmanların verdiği aşağıdaki temel ipuçlarının faydasından kimsenin kuşkusu yok:

- Her sözünüzün, kullandığınız her kelimenin karşı tarafın psikolojisinde olumlu veya olumsuz etki bıraktığını unutmayalım. Her zaman sevgi dolu, samimice, yumuşak bir şekilde konuşmaya çalışmalıyız. Tıpkı eskilerin dediği gibi, tatlı dilli olmakla ve saygı göstermekle her şeyin üstesinden gelebiliriz. Kesinlikle hakaret edici, kötü kelimeler ve aşağılayıcı bir tavırla konuşmamalıyız.

Aynı evin içerisinde “evin reisi erkektir” veya “evde kadının sözü geçer” gibi yanlış düşüncelere kapılmamalıyız.Yaşadığımız ortamda her zaman “haklılık hakimdir” diye düşünmeliyiz.

İmam Bakır’ın(a.s.) buyurmuş olduğu gibi:
“Sizin zararınıza dahi olsa her zaman hakkı söyleyin.” Doğru olanı, hak olanı, ister bayan, ister erkek söylesin diğerinin kabul etmesi gerekir.

- Aşırı beklenti içerisinde olmak bizi içinden çıkılmaz sorunlara sürükleyecektir.

- Herkes hatalıdır, hepimizin bir takım yanlışları olabilir. Mesele hataları, kusurları örten taraf olabilmektir.Kılı kırk yarmak ve hataları yüze vurmak peşinden nefreti getiricektir.

-Her türlü durum karşısında olumlu düşünebilmeliyiz. En zor şartlarda bile yaşamın güzel yönlerini görebilmeliyiz.

Çözülebilir (pratik) sorunlara yoğunlaşmalıyız.

Karşımızdakini değiştirmeye çalışmamalıyız. Onu olduğu kabul etmeliyiz.

- Eşimizin güzel yönlerini tespit edip, bunları görmezden gelmemeliyiz. Yeri geldiğinde onun bu güzel yönlerini kendisine söyleyip, olumlu özelliklerinde övgüyle bahsetmekten çekinmemeliyiz. Bu durum birbirimize karşı olan sevgimizi arttıracak ve ilişkimizi sıcak tutacaktır.

- Onun nasıl düşündüğünü, nelerden hoşlanıp, neleri sevmediğini ve isteklerinin ne olduğunu öğrenmeye çalışıp ona göre davranmalıyız.

İyi geçirilmiş bir günün, mutlu bir uyku getirmesi gibi, iyi yaşanmış bir hayat da mutlu bir ölüm getirir. LEONARDO DA VİNCİ

İki cihanda da mutlu olabilmek dileğiyle…
gorhan811
IP  Tesekkur Et
Tesekkür edenler: aesin,
beril
Profesyonel Ögretmen
Profesyonel Ögretmen
Simge

Kayıt Tarihi: 27-Kasim-2006
Konum: Samsun
Aktiflik
Seviye
Deneyim

Gönderilenler: 355

Aldigi Alkis: 32
Puan: 204
%9
Alıntı beril Cevaplabullet Gönderim Zamanı: 24-Eylül-2007 Saat 21:38
Çok güzel bir yazı.Teşekkürler...
Yeni gerçek , eski yanılgılardan daha iyidir...
IP  Tesekkur Et
tenkoglu
Misafir
Misafir
Simge

Kayıt Tarihi: 01-Agustos-2007
Konum: İstanbul
Aktiflik
Seviye
Deneyim

Gönderilenler: 9

Aldigi Alkis: 0
Puan: 0
%0
Alıntı tenkoglu Cevaplabullet Gönderim Zamanı: 24-Eylül-2007 Saat 21:44

amin

tenkoglu
IP  Tesekkur Et
asahin
Profesyonel Ögretmen
Profesyonel Ögretmen


Kayıt Tarihi: 13-Kasim-2006
Konum: Yalova
Aktiflik
Seviye
Deneyim

Gönderilenler: 503

Aldigi Alkis: 63
Puan: 508
%12
Alıntı asahin Cevaplabullet Gönderim Zamanı: 24-Eylül-2007 Saat 22:40
çok  güzel  teşekkürler  öğretmenim...
IP  Tesekkur Et
emelgenc61
Moderatör
Moderatör
Simge

Kayıt Tarihi: 31-Mart-2007
Aktiflik
Seviye
Deneyim

Gönderilenler: 1489

Aldigi Alkis: 2691
Puan: 7037
%100
Alıntı emelgenc61 Cevaplabullet Gönderim Zamanı: 24-Eylül-2007 Saat 23:42
 Çok doğru ve çok güzel anlatılmış.Teşekkürler...
 Bütün insanların herzaman pozitif düşünmesi dileğiyle...
IP  Tesekkur Et
m_gulen
Profesyonel Ögretmen
Profesyonel Ögretmen
Simge

Kayıt Tarihi: 05-Kasim-2006
Aktiflik
Seviye
Deneyim

Gönderilenler: 346

Aldigi Alkis: 263
Puan: 1081
%76
Alıntı m_gulen Cevaplabullet Gönderim Zamanı: 26-Eylül-2007 Saat 17:25
Mükemmel bir yazı, teşekkür ederim. Keşke dünyada herkes olumlu bir çift olabilse.
"Sormaz ki bilsin, sorsa bilirdi...
Bilmez ki sorsun, bilse sorardı."

           Sadi-i Şirazi

IP  Tesekkur Et
aesin
Misafir
Misafir
Simge

Kayıt Tarihi: 08-Ekim-2008
Aktiflik
Seviye
Deneyim

Gönderilenler: 15

Aldigi Alkis: 0
Puan: 0
%0
Alıntı aesin Cevaplabullet Gönderim Zamanı: 15-Aralik-2008 Saat 21:59
TEŞEKÜRLER
IP  Tesekkur Et
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma


Kpss | türkü notaları İlkokumayazma

Powered by Web Wiz Forums version 8.05
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide Reklamport Örnek Yayıncı Sayfası />
Reklamport Örnek Yayıncı Sayfası