Yıl 1998 Van-Çatak-Y.Narlıca köyünde Asker öğretmenim.. Kış erken gelmiş,1.sınıf almışım.. Acemilikte var. Çocuklar bembeyaz dişli,pırıl pırıl gözlü.. Fakat türkçe **abartısız** tek kelime bilen yok.. Üst sınıflar sabahçı devre,yardım da alamıyorum.Başladık çizgi çalışmasına,fiş hece derken bir gün kapı bir açıldı içeri Şube müdürü ve Halk eğitim müdürü girdi.Şube müdürü olgun adam;
-Hocam bir sorun varmı? dedi kibarca.. Yok dedim.. Tam çıkacaklar Halk eğitim müdürü
(orada iki sene kalan Halk eğitim veya öğretmen evi müdürü,biraz fazla kalan şube müdürü oluyordu o sıalar..!!)
ukala bir şekilde;
--Sınıfı teftiş edeceğim demez mi..!(ne hakla..)
O sırada onlar girmeden 2.sınıflardan bir çocuk(sınıfın çalışkanlarından)tebeşir almak için bize gelmiş,tahtadan tam tebeşir alırkende kapı açıldığından tahtada kalmıştı..
Sınıfımda annesi babası ayrı olan bir öğrenci var.köyde dedesi ve ninesi ile beraber kalıyor. Veli toplantısı yaptım, bir tek onun velisi gelmedi. bende öğrenciye mutlaka bir velin gelecek dedim. ertesi günü kapı çalındı derste ve yaşlı amca geldi. ben öğrencinin dedesiyim beni çağırmışsın diye. bende hoşgeldin amca biraz bekle dersi bitirip konuşayım seninle dedim. bu arada ben çocuklara dağıttığım etkinliği kontrol etmeye başladım..
adam birden bağırmaya başladı: "Hoca bu çocukara bu kadar ödev verilir mi. yazık değilmi bu çocuklara..hiç mi acımıyon sen.. Amca resmen bana fırça atıyor.
önce şaşkınlığımı üzerimden atamadım. ne oluyoruz ya falan derken.. amca başladı gene. bu ne biçim öğretmenlik siz okulda bir şey yaptırmıyonuz.. çocuk evde yapsın diye.çocuk evde ders yapmaktan iş yapmaz oldu. hocam inan inekleri bile yemlemiyor." demez mi.
neye uğradığımı şaşırdım.. daha kötüsü ne diyeceğimi bilemedim önce sonra amca gel bir oturalım deyip amcayı sınıftan dışarı çıkardım. öğretmenler odasına oturtup, amca artık zaman değişti, artık eski zamandaki gibi değil okul. çocuk evde çalışmaz ise unutur.
o zaman bir işe yaramaz. mutlaka evde çalışması lazım diye anlattım. (amca ne kadarını anladı bilemem ama.) ama amcanın siniri geçecek gibi değildi. tamam amca bir daha fazla ödev vermem dedim. öğrenciyle ilgilenen başkası varmı dedim.. halası yardımcı oluyor dedi.. halası gelsin ona ben bir şeyler anlatacağım dedim.. bir daha da fazla ödev vermem deyip gönderdim..
ama bizim öğrencinin önünde yediğimiz fırça yanımıza kar kaldı.
Yıllar önce doğunun türkçe bilmeyen köylerinden birinde öğretmenim..(hanım istese yine giderim,oralarda öğretmenin ve öğretmene verilen değerin yeri çok ayrıdır.. )
Bir öğrencim vardı.Evde ödevleri tam yapılıyor,yazı çok güzel ama tahtada yazı yazamıyordu.. Acaba göz mü bozuk,parmak mı,eklem mi,heyecan mı var.. derken işin sırrını anladım..Ödevi evde anne fişe bakarak yazıyor,çocuk oyunda gezmede..
Defterine hemen;
Çocuk ödevlerini kendi yazsın.. Diye not yazdım ve ödev vermedim.
Çocuk gelince defterine baktım..
Evet doğru bildiniz.. Tam bir sayfa
***ÇOCUK ÖDEVLERİNİ KENDİ YAZSIN*** Yazmış annesi yine..
Düzenleyen metinogretmen - 28-Ekim-2009 Saat 22:54
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma